Covid haberi dikkate kıymet bir örnekti: Halk sağlığı ve siyasal kurumların koronavirüsü web alarm vericileri kadar ciddiye almadığı bir zamanda, Carlson öteki Fox sunucularının partizan iyimserliğinden kopmak için ciddi ikazlar halletmeye istekliydi. hatta Donald Trump’ı inkarından vazgeçirmek için Mar-a-Lago’ya hac ziyareti yapmak. Sadece kurum, Covid kısıtlamalarına her şeyi dahil ettikten sonrasında, öteki tarafa savrularak yalnız kapatmalara ve aşı yetkilerine yönelik eleştirileri değil, bununla birlikte aşı karşıtı davayı da yükseltti.
“Full Send” podcast’iyle kısa sürede meydana getirilen bir röportajda, Carlson’a en büyük pişmanlığı soruldu. Ilkin Irak savaşını desteklediğini ve savunduğunu söylemiş oldu. İkincisi, bu:
… oldukca uzun süredir, öncesinden belirlenmiş bu şeritlerin haricinde düşünen her insanın deli olduğu, bir “komplo teorisyeni” olduğu kültüre katıldım. Ve buna hakkaten pişmanım. Bunu yaptığım için utanıyorum. Ve kısmen, içinde büyüdüğüm yaş ve dünyaydı. Kısaca bana bakıp “Evet, doğal ki [the media] denetim araçlarının bir parçasıdır.” 28 yaşlarında olduğun için bu senin için açık, fakat ben bunu asla görmedim – asla. Ve bundan utanıyorum.
Bu tür şüpheciliğin daima tutucu versiyonları olmuştur; Richard Hofstadter’in meşhur makalesi “Amerikan Siyasetinde Paranoyak Biçim” sağa yönelikti. Sadece 1960’lardan sonrasında uzun bir süre şüpheciliğin en etkili versiyonu sol kanattı. Hippilerdi. Oldu 30 yaşından büyük hiç kimseye güvenme. Noam Chomsky’ydi. Oliver Stone’du. Michael Moore’du.
Genç Reagancı ya da George W. Bush hayranı kesinlikle medyanın liberal olduğuna ve Ivy League’e güvenilemeyeceğine inanıyordu. Fakat CIA ve NATO’ya, General Motors ve Wall Street’e, Coca-Cola’ya, Amerikan Tabipler Birliği’ne ve Birleşik Devletler Deniz Piyadeleri’ne inanıyordu.
Irak savaşı, mali kriz ve Büyük Uyanış’tan bu yana reşit olan muhafazakarlar için durum bu şekilde değil. Seleflerinden oldukca daha çok Amerikan kurumuna yabancılaşmış, elitlerin başarısızlığına ve korunacak oldukca azca şey varmış şeklinde görünen bir toplumsal manzaraya gözlerini dikerek, Carlson’ın son bulmuş olduğu yerden başlıyorlar – refleksif bir güvensizlik duruşunda, eğer önemliyse Amerikan kurumu pozisyon alıyor, olması ihtiyaç duyulan yer muhtemelen karşı taraf.
Bu yüzden, Carlson, öteki kablolu haber sunucularından daha çok, Fox News girişimini iş başlangıcında tutan ve oldukca eskileri çevrimiçi olanla temasa geçiren baby boomer vakfını desteklemek için daha genç bir seyirci kitlesi buldu.