Sudan, rakip generaller arasındaki bir harpte paramparça olurken, Çarşamba günü ülke çapında bir sual dönüyordu: Eski diktatör Ömer Hasan El Beşir nerede?
Otuz yıl iktidarda kaldıktan sonrasında 2019’da görevden alınan El Beşir, Internasyonal Ceza Mahkemesi tarafınca harp suçları ve insanlığa karşı suçlardan aranıyor. Sudan’da hâlâ kendisini iktidara taşıyan 1989 darbesiyle ilgili suçlamalarla karşı karşıya ve suçlu bulunursa ölüm cezası yada yaşam boyu hapis cezasıyla karşı karşıya.
Onun nerede olduğuna dair belirsizlik, Sudan’ın kanunsuzluğa sürüklendiğinin bir başka işaretiydi ve ülkeye demokratik düzeni getirme yönündeki azalan umutlara bir darbe indirebilirdi.
Birleşmiş Milletler Sudan elçisi Volker Perthes’e gore son gelişmeler, ABD’nin aracılık etmiş olduğu ve Salı günü süregelen 72 saatlik ateşkesin “bazı bölgelerde” yapılmasıyla geldi. Başkentin bazı sakinleri Çarşamba günü çatışmalarda bir durgunluk bulunduğunu bildirdi, sadece ötekiler hala çatışmaların ortasında kaldı ve ağır tabanca sesleri ve bombardıman duyduklarını bildirdi.
Kaosun ortasında, 79 yaşındaki El Beşir’in kara para aklama ve yolsuzluktan iki yıl hapis cezasını çekmek suretiyle başkent Hartum’daki Kober hapishanesinde tutulduğu düşünülüyordu. Sadece sonrasında, Salı gecesi Bay El Beşir ile beraber tutulan eski bir yetkili, eski diktatörün adını anmadan, adı açıklanmayan öteki bazı yetkililerle beraber hapishaneden ayrıldığını söylemiş oldu.
Sudan Ordusu, tutukluların cezaevine giden yiyecek, su ve elektriğin kesilmesinin peşinden özgür bırakıldığına dair yapmış olduğu açıklamanın peşinden geldi.
Arkasından Çarşamba günü ordu, El Beşir ve öteki dört üst düzey eski yetkilinin askeri bir hastanede tutulduğunu ve çatışmanın ortalama iki hafta ilkin başlamasından bu yana sıhhat nedenleriyle tesiste tutulduğunu söyleyince kafa karışıklığını artırdı. .
Ordu yapmış olduğu açıklamada, Bay El Beşir ve öteki dört yetkilinin “adli polisin nezarete ve sorumluluğu altında hâlâ hastanede” bulunduğunu söylemiş oldu. Sadece Bay El Beşir’in kanıtlarını yada fotoğraflarını sağlamadı.
Toplumsal medyada dolaşan ve Arap dünyasındaki tv kanallarında oynatılan bir ses kaydında, El Beşir ile beraber hapsedilen yetkili Ahmed Muhammed Harun, kendisinin ve öteki eski hükümet yetkililerinin güvenlik sebebiyle hapishaneden ayrıldığını söylemiş oldu. nedenlerle ve kendi korunmalarından görevli olacaklardır. El Beşir Bey’den bahsetmedi.
Eski bir kabine bakanı ve Bay El Beşir hükümetinin üst düzey yetkilisi olan Bay Harun da Internasyonal Ceza Mahkemesi tarafınca 2003-2004 yılları aralığında Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde işlenen harp suçları ve insanlığa karşı suçlardan aranıyor. Harun, devlet kurumları tekrardan faaliyete geçtiğinde yetkililere teslim olacağını ve yargı önüne çıkacağını söylemiş oldu.
Son gelişmeler, Sudan’ı sarsan siyasal çalkantının boyutunun ve generaller arasındaki çekişmenin demokratik sivil yönetimi tekrardan tesis etme süreci için iyi mi ciddi bir tehdit oluşturduğunun altını çizdi. Dünya Sıhhat Örgütü’ne gore, şu anda 12. gününde olan çatışmalarda minimum 459 şahıs ve 4.000’den fazla şahıs yaralandı.
Temel hizmetlere sınırı olan erişimle, binlerce insan da Mısır, Çad ve Cenup Sudan benzer biçimde komşu ülkelere karayoluyla sıkıntılı yolculuklar yaparak ülkeden firar etti. Yabancı hükümetler de vatandaşlarını ve diplomatik personelini tahliye ediyor.
Sudan’da ülke geneline yayılan çatışmalar, General Abdel Fattah al-Burhan liderliğindeki ordu ile Korgeneral Mohamed Hamdan liderliğindeki Süratli Destek Güçleri adlı paramiliter bir grup içinde karşı karşıya geldi. Her iki önder de Bay El Beşir’e uzun süredir sadıktı ve Darfur’da 2003’ten 2008’e kadar ortalama 300.000 kişinin ölümüne ve 2,5 milyon kişinin de yerinden edilmesine yol açan bir soykırımsal sertlik dalgasıyla bağlantılıydı.
2019’da, iki general, ülkeyi kasıp kavuran bir halk ayaklanmasının peşinden El Beşir’in devrilmesinde destek oldu. Sadece demokratik yönetime geçişi baltalamak için de birleştiler ve 2021’in sonlarında sivil yetkililer ile ordu arasındaki yetki paylaşımı anlaşmasını bozan bir darbe tasarladılar.
İşbirliği, iki general ve komuta ettikleri kuvvetlerin sokaklarda çatıştığı bu aya kadar sürdü. Üstünlük için yarışırken, her iki general de kendilerini sulh ve demokrasinin garantörü olarak gösterdi ve sivilleri kendi taraflarını tutmaya çağırdı.
Çarşamba günü erken saatlerde, hem ordu hem de paramiliter güç, Bay Harun’un ses kaydına atıfta bulunmuş oldu ve birbirlerini, Bay Harun’un hapishaneden kaçmasına yardım etmekle suçladı. Bir açıklamada, Hızlı Destek Kuvvetleri dedi ki özgür bırakılmasının “devrilmiş rejimi tekrardan oluşturmayı amaçlayan” bir sürecin parçası bulunduğunu söylemiş oldu.
Buna karşılık Sudan Ordusu, paramiliter grubu Hartum’daki ve Omdurman kentindeki birkaç hapishaneye saldırmakla ve hapishane memurlarını mahkumları özgür bırakmaya zorlamakla suçladı. Ordu, sesli mesajında halkı kendisini desteklemeye çağıran Harun Bey’den de uzaklaştı.
“Sudan İçişleri Bakanlığı ve polisinin sorumluluğundaki Ahmad Harun’la, siyasal partisiyle yada ülke cezaevlerinin yönetimiyle herhangi bir ilişkisi olmadığı için silahlı kuvvetlerden bahsetmesine fazlaca şaşırdık. dedi.
Salı günü geç saatlerde Sudan’dan BM Güvenlik Konseyi’ne videoyla hitap eden BM elçisi Bay Perthes, her iki tarafın da görüşme etmeye hazır olduğuna dair “kati bir işaret” olmadığını söylemiş oldu ve binlerce şahıs kaçarken artan kabahat ve cinsel hücum girişimleri mevzusunda uyarıda bulunmuş oldu. ülke.
Çatışma devam ettikçe kanun ve seviye daha da bozulacak” dedi. “ Sudan, bölge üstünde yıkıcı bir etkiye haiz olacak şekilde giderek daha çok parçalanabilir. Taraflardan biri kazansa bile Sudan kaybedecek.”