- rachel clarkepalyatif tıpta uzman hekim
- rtsclarke{at}gmail.com
Rachel’ı Twitter’da takip edin @doktor_oxford
Acil servis ve acil servisler etraflarına çöktüğü için NHS hastalarının şu anda karşı karşıya kaldıkları tüm dehşet içinde, bir tramvayda 33 saat süresince acı çekerken ağlayan ve ailesine “yaşama veda etmesine izin vermeleri” için yalvaran 92 yaşındaki büyükanneyi düşünmeden edemiyorum. taşan hastane koridoru.1 Torunu Graeme Smith, Liverpool Yankı Aintree Hastanesi’ne yılbaşı akşamı saat 9’da geldiğini sadece 2 Ocak sabah 6’ya kadar koridorda kaldığını söylemiş oldu. “Yakarma ediyor ve götürülmek istiyordu” dedi. “Birazcık [of the patients in the corridor] wcye gidememiş ve kendini kirletmişti. Korkunçtu.”
Delilik, sık sık söylenir, aynı şeyi yeniden yeniden yapmış olup değişik sonuçlar beklemektir. Gene de burada, gene anlatılmamış sefaletlere katlanan NHS hastalarının, hastalara verilen zararla ilgili gerçeği umutsuzca anlatmaya çalışan ön saflardaki personelin ve onların varlığını inkar eden bu zararlar hakkında bir şeyler yapma gücüne haiz siyasal liderlerin sefil konumundayız. 2 Ocak’ta, Graeme Smith’in büyükannesi ona ölmeyi özlediğini söylediğinde, sıhhat bakanı Steve Barclay’in parkrun’un “NHS üstündeki baskıyı iyi mi azalttığını” tweetlediğini fark ettim.2
Kraliyet Acil Tıp Koleji’nin (RCEM) üst düzey liderleri, Downing Street’in ortaya çıkan krizi göz ardı etme ve hafife alma girişimlerine meydan okumakta dikkate kıymet bir iş çıkarıyorlar. Ardı ardına meydana getirilen röportajlarda, RCEM başkanı ve başkan yardımcısı Adrian Boyle ve Ian Higginson, hem hükümet hem de üst düzey NHS İngiltere liderleri tarafınca ortaya atılan kolay inkarları net, sakin ve muhteşem bir halde cerh eden açıklamalar yaptılar.3 Mesela, Chris Hopson, NHS İngiltere’nin baş strateji sorumlusu, RCEM’in mevcut kriz sebebiyle haftada 300 ila 500 kişinin önlenebilecek şekilde öldüğü tahminine itiraz etmeye çalıştı, Higginson’da hiçbiri yoktu. Bir Times Radio röportajında, “Kabul edilebilir bir sayı var mı? [of avoidable deaths] NHS kuruluşlarındaki meslektaşlarımız ve politikacılar ne arıyor?”4
Hopson, NHS Providers’ın genel müdürü olarak eski görevinde, gerektiğinde etkili ve açık sözlü bir hükümet eleştirmeniydi.5 Artık değil. Asla kuşku yok ki o – ve tıp kurumunda bu hafta konuşup konuşmamayı seçebilecek öteki tüm kişiler – kendilerini çadırın “içinde” dışarıdakinden daha iyi yapabileceklerine ikna edecekler. Onlara bir tek bitkin bir halde “delilik” argümanına başvurabilirim.
Boyle ve Higginson, iktidara gerçeği söyleyen tıp liderlerinin göze çarpan örnekleri olmamalı. Bu, her kraliyet koleji başkanının yada başkanının, her NHS itimat şefinin, her NHS İngiltere üst düzey yöneticisinin işidir. Peki neredeler? Ön saflardaki personel -yine- toplumsal ve ana akım medyada seslerini duyurmak için feryat ediyor. Gene de tıp kurumunun tepesindeki pek oldukça figür sessiz. Ve bu, korkarım, onları probleminin bir parçası yapıyor.