Birleşik Krallık hükümeti, İngiliz vatandaşlarını Sudan’dan tahliye etmeye başladığında, bir çok şahıs kendi güvenliğini sağlamak için kendi yolunu çizdi.
Cibuti’deki oteller, bölgedeki yıkımdan ve dökülen kandan kaçanlar için sığınak haline geldi. Sudan Başkent Hartum.
Yüzlerce şahıs tahliye edilerek buraya getirildi. internasyonal kurtarma misyonları. Uykulu bir liman kenti, küresel bir askeri üs haline geldi ve artık uzun vadeli güvenliğe kapılanlar için bir geçit kapısı oldu.
Başgösteren yıkım korkusu büyüdükçe savaşlar kızışıyor – Sudan son olarak
Kasabanın merkezindeki tek bir binada düzinelerce İrlanda vatandaşı ve onların yakın aile üyeleri var – Hartum’dan bir dostum, NHS doktoru Inanç Abugarja’yı görmeyi beklediğim son yer.
Lobideki ötekiler benzer biçimde onun da gözleri inanamayarak yuvarlak ve gözyaşlarından kıpkırmızıydı. Sarıldığımızda kafası iki yana sallandı. “Hayır, hayır, hayır,” diye işaret etti kafası. Korkulu gerçeğin reddi.
Dr Inanç Abugarja bir İngiliz vatandaşı ve sırf sebatla Hartum’u terk edebildi.
Oğlu İrlanda vatandaşı ve büyükelçilikten bir tahliye görevinin başladığına dair bir not aldı.
Kendisi ve 17 yaşındaki kızıyla beraber Avrupa Birliği çabalarının organize edilmiş olduğu büyükelçiliğe vardığında – Hartum’da son aşama sert bir bölge – yaralı bir adam şilte üstünde güvenli bir yere götürülüyordu.
Tabip olarak yardım teklif etti ve güvenlik görevlisi tarafınca içeri alındı. Binaya girdikten sonrasında, misyonun başkanı onu uçuşta eli açık bir jestle karşıladı.
“Beni konsolosla görüşmeye götürdüler ve ‘Ben İngilizim – AB değilim’ dedim. Dr Abugarja sulu bir gülümsemeyle, ‘Hayır, hala Avrupa Birliği’ndesiniz’ dedi, ki bence bu oldukca fakat oldukca nazikti.
Sadece anneme yada kız kardeşime veda etmek için yine dışarı çıkamadım” dedi.
Dr Abugarja akıl almaz bir kararla karşı karşıya kaldı: yaşlı, hasta ebeveynleriyle kalmak ya da çocuklarını güvenli bir yere götürmek.
Seçimin ıstırabı kaşları ve ağzının köşeleri içinde asılı duruyor.
ABD’nin aracılık etmiş olduğu bir başka ateşkes, en yakın ailesinin kalmış olduğu memleketindeki sertliği sona erdirmeyi başaramadığı için kaygı ve suçluluk duygusuyla dolu.
“96 yaşındaki anneannem de orada ailemle beraber” diyor. “Bunlar geride bıraktığımız insanoğlu – en savunmasız olanlar – ve bu bir tek yürek parçalayıcı.”
‘İnsanlar hala kapana kısılmış durumda’
17 yaşındaki kızı da kendi hayatta kalma bedelini hissediyor.
Sarah, annesinin elini tutarak, “Doğrusu, hakkaten kendimi hakkaten suçlu hissediyorum. Büyükannemi ve büyükbabamı orada bırakmak hakkaten zor,” diyor. Gelecek yıl Hartum’da tıp fakültesine gitmeyi planlıyordu.
Dr Abugarja, “Sarah dün gece sanki bizim için oldukca kolaymış benzer biçimde görünmüş olduğu için kendini fena hissettiğini söylüyordu. İnsanlar hâlâ kapana kısılmış durumda, füzelere ve bombalara maruz kalıyor” diyor Dr Abugarja.
Devamını oku:
İngilizler Sudan’dan tehlikeli bir kaçışla karşı karşıya
İngiltere tahliyeler için ‘pencereyi kaçırmamak’ mevzusunda uyardığı için ateşkes sürüyor
Kocasını geride bırakan İrlandalı kadının trajik kaçışı
Ailesini tahliye etme planları başarısız olursa, ailesini geri almak için Hartum’a geri dönmeyi planlıyor.
Yaşlı babasının yaşamını yurtdışında bir sığınmacı olarak yaşamaktansa evinde ölmeyi tercih ettiğini söylüyor.
Dr Abugarja şunları ekliyor: “Dışarı çıktıklarında onurlu bir halde yaşayabilmelerini sağlamalıyız. Barınakları, yiyecekleri ve içecekleri var ve tıbbi gereksinimleri karşılanıyor – ve bu oldukca, oldukca zor.”